2 Ekim 2010 Cumartesi

EYEBALL A.K.A AŞKIMIZDA GÖZÜ OLANIN GÖZÜ ÇIKSIN

Tarihler 1983’ü gösterirken Morrissey adında bir adam, The Smiths adındaki grubuyla, tüm enerjisini sarfederek, Hand in Glove adlı şarkıyı söylüyordu. Aynı yıllarda birileri muhakkak surette mecazi anlamda göz ile ilgili de bir şarkı söylüyor olmalıydı ama hatırlayamadım şimdi. Önemli olan bu değil zaten. Asıl önemli olan hand in glove’dan çarpıtarak aparttığım (düz anlamda içinde eldiven geçen başka şarkı bulamadım napim!) ‘eldiven ve göz’ klasik ikilisini temeline alan dandiklik şaheseri bir giallo. Üstelik mevzu bahis şarkılarla aynı dönemde, kendini yamyam filmlerine vermiş bir yönetmenin yaklaşık 10 yıl önce içine düştüğü bir türden geliyor olması.




Hand in glove


Ne dediğimi bilmez vaziyette düpedüz saçmalayarak giriş yaptığım işbu film, her biri birbirinden mutena ve alakasız farklı isimlerle anılan bir cevher(!). Sırasıyla Gatti Rossi In Un Labirinto di Vetro, Eyeball, Wide-Eyed In The Dark ve The Secret Killer olarak farklı durumlara göre isimlendirilmiş filmin Türkçe adı şöyle olabilir: Aşkımızda Gözü Olanın Gözü Çıksın*

Giallo külliyatına;
“Sette orchidee macchiate di rosso / Seven Blood Stained Orchids 1972
Il coltello di ghiaccio / Knife Of Ice 1972
The Death Dealer / Spasmo 1974
Paranoia / A Quiet Place to Kill 1970
Così dolce... così perversa / So Sweet... So Perverse 1969”
gibi hatırı sayılır miktarda film kazandıran Umberto Lenzi’nin yukarıda adı geçen filmlerine teker teker değinmek için DUMMY’ler olarak çok çalışmalıyız çok… Aman ne diyordum…

Ama önce, tıpkı filmdeki rehberin turist ekibine, İstanbulvari gelişimini henüz gerçekleştirmemiş Barselona’yı tanıtması gibi, ben de 3-5, gönlümden ne koparsa filmi tanıtmaya geçeyim diyorum.


Hikâye, Barselona’ya turistik gezi yapan, birbirini tanımayan bir grup insanın, gittikleri her yerde kırmızı eldivenli bir katil tarafından işlenen cinayetlere müdahil olması etrafında geçiyor. Gruptaki turistlerden biri Paulette (Martine Brochard), evli patronu Mark (John Richardson) ile arasındaki yasak ilişkiyi bitirmek için Barselona’ya kapağı atmıştır. Lâkin, Mark da onun peşinden ta buralara kadar gelmiştir. Film boyunca çeşitli sahnelerde aniden çıkarak ‘öğreten adam’ formasyonunu yerine getiren Mark’ın psikolojisi oldukça bozuk karısı da bu esnada Boston’daki terapi merkezine gitmektense, istikametini Barselona’ya çevirir. Anlaşılageleceği gibi film, bir aşk üçgenini belki beşe, belki de on beşe bağlayacaktır. O kadar açık veremem ama... Konuyu iyice saptırdıysam ne mutlu bana…


Tabii tur ekibinin gittiği her yerde kırmızı eldivenli katil, önceleri 'dış kapının mandalı' yakındaki herhangi bir kadını öldürmekle başladığı aksiyonuna, yavaş yavaş tur ekibindekileri de ekleyince, ak saçlı tonton bir komiserin oyuncu kadrosuna eklemlenmesi de elbette sürpriz değildir. Bana kalırsa bu tonton komiser, turistlere biraz fazla müsamaha göstermiş, işbu sebeple de daha fazla cinayet işlenmesine bilmeyerek göz yummuştur. Neyse...

Soruşturma

Filmin biraz ‘çöp film’ niteliği taşıdığını inkâr edecek değilim. ‘Eldivenli katil’ gibi türü kalbinden tanımlayıcı bir öğeyi kullanan filmde, oyunculukların kötülüğünün her şeyin üzerine tuz biber ektiğini de yadsıyamam. Dahası yönetmenin seyircide şüphe uyandırma taktikleri de pek matah sayılmaz. Zira her biri ayrı bir cevher olan turist ekibini oluşturan bireyler, dışarıdan canım cicim, içeriden ise insan doğasının kötülüğünü yansıtan senin benim gibi insanlardır. “Bir gialloda rahip gördün mü çekinme kıllan” kuralımız bu filmde, yönetmen tarafından da oldukça rağbet görmüş olacak ki, vur abalıya misali rahibe yüklenmekten çekinmemiş.

Kurbanların %90’ının kadın olduğu gerçeğini de sunduktan sonra filmi kimlere tavsiye etmediğime geleyim: Kısa zaman içinde turistik gezi yapacakların, gezi planlarını bir kere daha gözden geçirmelerinde yarar var.


Öncesi

Sonrası


Bir “kısa olsun, öz olsun” y.a.l.a.n. “yazmaya üşendim” tipi film yazısıyla daha sizleri baş başa bırakırken, yeni kış eldiven kreasyonumu giallolardaki eldivenlerden kotarmak üzere alışverişe çıkıyorum. Laf aramızada bu filmdeki de çok şıkmış doğrusu…

2 yorum:

shingetsu dedi ki...

Hatunun göz rengi dönüşüm mü geçiriyor:P

Tuğba dedi ki...

Yanar döner göz o. Pavyonda, gazinoda kullanıma uygun. ;-p